Sağlık hukuku, sağlık alanında hizmet sunan kurumlar ve bu alanda hizmet veren-alan kişilerin haklarını ele alan bir hukuk dalıdır. Sağlık hizmeti veren kişi, kurum, kuruluşlar ve hastaların sağlık alanında yasalarla çerçevelenmiş hakları bulunmaktadır. Hasta ve hekim arasında çıkabilecek sorunları engellemek, meydana gelen sorunlarda kişileri yasal olarak korumak ve genel olarak hasta ve hekim arasındaki ilişkiyi korumak adına Sağlık hukuku düzenlenmiştir.

Bireylerin anayasamız ile korunan en temel haklarından olan ‘Sağlık Hakkı’ ve ‘Sağlıklı yaşam hakkı’ herkes için aynı ölçüde, eşit şartlarda hizmet alma hakkına sahip olan insanlar arasında ayırım gözetilmemesini ifade eder. 

Tıbbi müdahale, tıp mesleğini icra eden yetkili bir kişi tarafından, doğrudan ya da dolaylı tedavi amacına yönelik olarak kişinin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik gerçekleştirilen her türlü faaliyettir. Karşımıza hekimin tedavi amacıyla hastaya yapılan teşhis, tedavi ve koruma faaliyetleri olarak çıkar. Tıbbi müdahalenin hukuka uygun olması gerekmektedir.

Tıbbi müdahalede hukuka uygunluk sebepleri şunlardır:

  1. Tıbbi müdahalenin varlığı
  2. Hastanın(ilgilinin) rızasının bulunması,
  3. Kişinin somut olaydaki tıbbi müdahaleye yetkili olması,
  4. Tıbbi müdahalenin dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun bir biçimde yerine getirilmesi

Malpraktis, sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen tıbbi müdahalenin tıbbi standarda aykırı olması nedeniyle hastanın zarara uğramasıdır. Tıbbi standarda aykırılık sağlık personelinin bilgisizliği, deneyimsizliği ya da ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu yanlış tedavi uygulaması teşhis, tedavi, bakım ve bakım sonrası dönemde gelişen ve hastanın sağlık durumuna, hayatına doğrudan etki eden istenmeyen sonuçları meydana getirir.

Sağlık Hukuku alanında hekimlerin sorumlulukları

  • Etik kurallara bağlı olmama durumunda, bu duruma karşı sorumluluk,
  • Ceza hukuku alanında sorumluluk,
  • Medeni hukuk alanında sorumluluk olarak sayılabilir.

Bunun sonucunda Malpraktis (hekim hatası) sonucunda zarar görenler maddi manevi tazminat davası ve ceza davası açabileceklerdir.