
İşe İade Davası Nasıl Açılır?
İşe iade davası, 4857 sayılı İş Kanunu’nun, işveren-işçi arası hakları korumak için tasarladığı en önemli kanunlardan biridir. Bu kanunun 20. Maddesi gereğince; “İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep bulunmadığı ya da gösterilen sebebin geçerli olmadığı durumlarda, tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık zaman zarfı içerisinde işe iade talebiyle İş Mahkemeleri Kanunu’nun hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak durumundadır. Arabuluculuk sonrası anlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlenme tarihinden itibaren, iki hafta içerisinde iş mahkemelerinde dava açılabilir.”
Bu maddeden de anlaşılacağı gibi; işe iade davası, işçinin geçersiz bir sebep ile işten çıkarılmasını önleyen, ayrıca karşı taraftan hak talep etmesini sağlayan bir dava türüdür. Bu nedenle iş akdinin ortada herhangi bir geçerli neden olmaksızın sonlandırılmasına engel olur. Peki işçi haklarını koruma konusunda en önemli davalardan olan işe iade davası nasıl açılır, hangi durumlarda geçerli olur?
İşe İade Davasının Şartları Nelerdir?
İşe iade davası, nedensiz yere işten çıkarılan bir işçinin işe iadesinin gerçekleştirilmesini talep eden, böylece işçi haklarını korumayı hedefleyen bir davadır. Fakat işten çıkarılan her işçinin işe iade davası açma hakkı yoktur. Bu nedenle işe iade davası nasıl açılır araştırılması, her şeyden önce aşağıdaki şartların karşılandığından emin olunması gerekir:
- İş yerindeki işçi sayısı minimum 30 olmalıdır. Bu sayı hesaplanırken sadece bağlı bulunan iş yeri değil, aynı işverenin dahil olduğu diğer zincir iş kolları veya firmalar da değerlendirilir. Ancak çırak, stajyer gibi çalışanlar hesaba katılmaz.
- İşçi, ilgili iş yerinde en az 6 aydır çalışıyor olmalıdır. İşçiyi işe alma durumunun geçerli olabilmesi işe başlangıç süresi hesaba katılır. Bu süreye aynı işverenin diğer şirketlerinde geçirilen süre de dahil edilir.
- İşçi-işveren arası belirsiz süreli iş sözleşmesi olmamalıdır. Aksi halde işe iadeye engel durumlar ortaya çıkabilir, işçi dava açma hakkını kaybedebilir.
- İşveren vekili veya yardımcısı olunmamalıdır. İşletmenin bütününü idare veya sevk eden, başka işçileri işten çıkarma yetkisi olan işveren vekili ve yardımcıları, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince belirlenen haklardan faydalanamazlar.
- İş sözleşmesi geçersiz bir sebep ile feshedilmiş olmalıdır. İşçinin iş akdini sona erdirmek isteyen işverenin geçerli nedenler ileri sürmesi gerekir. İşçinin yeterliliği, davranışları, işletme veya iş gereklerini karşılama şekli gibi sebepler sözleşmenin kabulünü etkiler.
Bu şartlartların sağlanması halinde, işçi işe iade davası açarak işe geri alım veya tazminat talep edebilir. Şimdi de işe geri iade davası nasıl açılır ve iş feshinin geçerliliği neye göre belirlenir, detaylandıralım.
Feshin Geçerli veya Geçersiz Sayılması Neye Göre Belirlenir?
İşçinin işten çıkarıldığı durumlarda, mahkemeye, işveren tarafından iş yeri veya iş tanımı gereklerinden kaynaklı bazı geçerli nedenlerin sunulması zaruridir. Bu geçerli nedenlerden başlıcaları şunlardır ve “İşe iade davası nasıl açılır” diyen her çalışanın bu nedenleri incelemesi önemlidir:
- İşçinin yaşlılığı, sık sık hastalanması veya emeklilik dönemine ulaşması gibi birçok farklı mesleki yetersizlik durumu işten çıkarılmasına neden olabilir. İşçinin işe yatkın olmadığının veya aynı mevkideki diğer çalışanlara kıyasla daha niteliksiz olduğunun saptanması halinde, işten çıkarma haklı bulunabilir.
- İş yerindeki diğer çalışanlara karşı olumsuz veya rahatsız edici tutum ile davranışlarda bulunan işçiler, iş akışını olumsuz etkilemeleri sebebiyle işten çıkarılabilir.
- İşçinin işin gereklerini layıkıyla yerine getirmemesi, iş yeri kurallarına açıkça uyum sağlamaması veya işletme marka değerini kötü etkileyecek hareketlerde bulunması gibi durumların tümü de iade davasını olumsuz sonuçlandırabilir.
En genel ifadeyle; işten çıkarılan her işçinin, “İşe iade davası nasıl açılır” konusuna girmeden önce ortadaki bu tür nedenlerin varlığını araştırması daha sağlıklı olacaktır. Aksi halde hem işe iade davası nasıl açılır konusuna harcanacak emek, hem de stres unsuru gibi parametreler pek çok açıdan vakit ile nakit kaybına yol açacaktır.
Geçerli Neden Sayılmayan Haller Nelerdir?
İşe iade davası nasıl açılır konusunda, bütün bunların yanı sıra, hangi nedenlerin geçerli sayılmadığını bilmek de önemlidir. İşverenin haksızlığını kanıtlayan bu nedenlerden birinin varlığında, işçi, işe iade davası nasıl açılır araştırarak gerekli adımları atmaya başlayabilir:
- İş yeri sendika temsilcisi olmak
- Sendika üyesi olmak ya da sendikal faaliyetlerde bulunmak
- Mevzuat veya sözleşme gereğince doğan haklar ile yükümlülükleri yerine getirmek için işveren aleyhine adli veya idari makamlara başvurmak, başlayan süreçlere katılım sağlamak
- Irk, din, dil, renk, cinsiyet, medeni durum, hamilelik, doğum, siyasi görüş, aile yükümlülükleri gibi sebepler
- Kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu süreçlerde işe gelmemek veya iş görevlerine katılım sağlamamak
- Hastalık veya kaza sebebiyle, işçinin çalışmasına sakınca bulunan durumlarda işe geçici olarak devamsızlıkta bulunmak
Bu tür nedenler kanun hükmüne göre, işveren tarafından ortaya atılan iş akdi feshinin geçersiz kabul edilmesine sebep olur. Ancak her durumda geçerli veya geçersiz sayılan nedenler değişebildiğinden, öncelikle işe iade davası nasıl açılır öğrenilmesi, sürecin ise profesyonel görüşler ile birlikte yönetilmesi önerilir.
İşe İade Davası Sonucu Ne Olur?
İş Kanunu gereğince; işçi işe iade davası açtığında, bu durumun aksini ve feshin haklılığını kanıtlama görevi işverende olur. Dolayısıyla işverenin mahkemeye geçerli bir kanıt sunamaması, fesihte belirtilen nedenlerin ispatlanamadığı anlamına gelir. Mahkemenin feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar vermesi halinde, işçinin işveren tarafından işe başlatılması gerekir. Bu kararın alınmasının ardından, işveren, işçiyi 1 ay içinde işe tekrar almak durumundadır. İşe başlatmanın gerçekleşmemesi durumunda ise; hem boşta geçen süre ücret bedeli hem de aylık ücret tutarında hesaplama yapılarak belirlenen tazminat bedeli ödenmek zorundadır. Bununla birlikte, işe geri alım olması halinde de işçiye boşta geçirilen süre boyunca alması gereken ücret tazminat olarak ödenir.
Ancak bu haklardan faydalanabilmek için işe iade davası nasıl açılır öğrenilmesi, kritik adımların gerektiği gibi sağlanması gerekir. Örneğin; feshin geçersizliğinin kesinleşmesi ile birlikte, işçinin 10 iş günü içinde işverene bildirimde bulunması zorunludur. Bu süre içinde işverenden işe geri alım talep etmeyen işçiler, feshi kabul etmiş sayılacaklarından dava açma hakkını da kaybedeceklerdir. Bu nedenle işe iade davası nasıl açılır, şartlar nasıl sağlanır gibi konuların zamanında araştırılması hakların korunması adına zaruridir.
Arabuluculuk Zorunlu mu?
İşçinin işe geri alımını talep eden davalarda avukat veya arabulucu hizmeti zorunlu tutulmaz. Fakat sürecin karmaşıklığı birçok konuda uzmanlığı beraberinde getirdiğinden, alanında deneyimli profesyoneller ile birlikte açılan davalar çok daha olumlu sonuçlanır. Bu davalarda her işçinin, işe iade davası nasıl açılır konusunda gerekli araştırmaları yaparak strateji belirlemesi oldukça önemlidir. Fakat her zaman yeterli değildir. Nitekim, belirli zaman zarflarının dikkate alınması veya işveren tarafından sunulan nedenlerden bazılarının kritik olması gibi durumların tümünde, tek başına yapılan işe iade davası nasıl açılır araştırmaları geçerli olmayabilir.
İş Hukuku’na ilişkin davalardaki son düzenlemelere hakim, yürürlükteki yasalar hakkında bilgili, usul ile süreler konusunda uzman bir avukat aracılığıyla açılan davalarda tüm süreç çok daha hızlı işler. Aksi durumda ise dava takibini tek başına yapmak zor olacağından hak kaybı riski daha muhtemeldir. Bu nedenle işe iade davası nasıl açılır diye merak ediyorsanız, öncelikle uzman bir avukat ile görüşmeniz önerilir.